Güneş her küstüğünde dünyaya, bir ruh daha vazgecer özgür olmaktan.
seni boşluktan kurtaran sey müziktir o yüzden
Einstein'ın izafiyet teorisine inat, ışık hızını gözlerin kapalıyken bile gecebilirsin.
evet e=mc² 'de ki ''m'' müzikitr. ve unkle'ın ta kendisidir.
içinde ışık barındırmaz, koyu gölgeler sever.
Unkle, butun bilim adamlarına nazire yaparmışcasına gecer turntable'ının başına herzaman.
Kendilerinden sıkıldıklarında, Thom Yorke' un ziline basıp kacarlar.
''Rabbit in your headlights'' dinlerken, tırnaklarını yemenin asıl nedeni budur.
Richard Ashcroft mahallenin yalnız ve bıçkın delikanlısıdır.
''God knows you are lonely souls'' diye bağırır. Yürüdüğün sokaktaki herkese çarpma isteğin
o ruh halinden gelir.
Hızını alamayıp kendini duvarlara vurmak istemen insanların vucudunun zannettiğin kadar tatmin edici olmadığının açık bir göstergesidir.
Ian brown sokağın depresif halidir ve hep ordadır. ''Be there''i söylerken kasetin bantları heryerine dolanır.
Sense yeni bir belaya gülümseyerek merhaba diyebilirsin en fazla.
I love ''him'' diye bahsettiği güneş gözlüklerini unkle studyoya girdiği zaman çıkarır sadece.
Bu kadar egosu yüksek insanları dize getirebilen tek seyse Unkle'ın yaptığı muziktir.
Müzik evrensel değil evrenden ötedir.
Elinde bir sigarayla bütün dünya ayaklarının altındadır.
İlk Unkle dinlediğim de otostop zoruyla tatile çıkarılmıştım.
Altımda altı tekerlekli bir jeep ve kulaklıklarım vardı.
kulağımda Unkle'dan Bloodstain.
Konuşmayı sevmeyen her şoför melek sayılırdı o zamanlar.
Yollarsa seni istediğin yere götürmek zorunda olan zavallı kıvrımlar.
Unkle yeni albümünden ilk yaşam sinyallerini çoktan yaydı dünyaya.
Kendi sitelerinde ''Natural selection'' adında singlelarını bütün fanilerle paylaşma nezaketini gösterdiler
ve ihya olmanın ne demek olduğunu birkez daha hatırlattılar.
Biraz daha insan olabilmenin bir sakıncası olmayacaksa eğer sizede tavsiye ederim.
Hınzır notalar iş başında.
Bu sefer biraz daha mutlular.
Mahalleye yeni bir kız taşınmış olabilir.
Bekleyelım görelım.
Şarkılarından biri
You are unreal
how do you feel ?
diye biter ve ben de oyle bitirmek istiyorum.
And you still feel unreal...
Uzuuun zaman oldu.
-
İnsan yazmaya yazmaya yazmayı da unutuyor sanırım. Çook uzun zaman oldu,
yazamaz olmuşum. Eskiden her gün bir yazı yazacak kadar çok şey yaşardım.
Artık...
5 hafta önce